MANİSA                                                                                                                                                Bu madde Manisa il sınırları içindeki tüm bölgeyi kapsamaktadır. Başlığın diğer anlamları için Manisa (anlam ayrımı) sayfasına gidiniz.

Manisa
—  İl  —
İlin Türkiye'deki konumu
İlin Türkiye'deki konumu
Manisa haritası
Manisa haritası
Ülke Türkiye
Coğrafi bölge Ege Bölgesi
Yönetim
 - Vali Abdurrahman Savaş
Yüz ölçümü
 - Toplam 13.810 km2 (5.332,1 mi2)
Nüfus (2013)[1]
 - Toplam 1.359.463
 - Yoğunluk 95,00/km² (246/sq mi)
 - Kır -
 - Şehir 1.359.463
Zaman dilimi DAZD (+2)
 - Yaz (YSU) DAYZD (+3)
İl alan kodu 236
İl plaka kodu 45
İnternet sitesi: www.manisa.gov.tr

ManisaTürkiye Cumhuriyetinin Ege Bölgesinde yer alan bir ildir. Nüfus bakımından İzmir'den sonra Ege Bölgesi'nin 2. büyük ilidir. "Şehzadeler Şehri" olarak da bilinir. Şifalı Mesir Macunu ve Sultaniye Üzümü ile tanınır. Antik çağda "Magnesia", Roma İmparatorluğudöneminde tam ismiyle "Magnesia ad Sipylum" olarak anılmıştır. Dünya dillerindeki mıknatıs ve magnezyum kelimelerinin kökeni Manisa'nın ismidir.

İzmir'e yakınlığının da sağladığı avantajlarla hızla gelişen bir merkezdir. Türkiye'nin en gelişmiş ve en büyük organize sanayi bölgelerinden birisine sahiptir. Manisa ili üzümü, kavunu, mesir macunu ile ünlüdür. Vestel grubu, IndesitBoschSchneiderECAEczacıbaşıÜlker gibi birçok marka ve firma, üretim üssü olarak Manisa'yı tercih etmektedir. Bölgenin İzmir'den sonra ikinci büyük sanayi ve ticaret merkezidir. Kent merkezi olarak Türkiye'nin en yoğun göç alan şehirlerinden birisidir. 6 Aralık 2012'de Resmi Gazete'de yayımlanan 6360 No'lu kanun ile Manisa Büyükşehir Belediyesi'ne dönüştürülmüştür.[2]

 

 

Tarih[değiştir | kaynağı değiştir]

Fransız Kartpostalı-Kybele Kaya Anıtı
Gymnasium, Lidya Başkenti Sard
18. ve 19.yy'lara ait Kula evleri

Antik kaynaklar şehrin kurucuları olarak, bugünkü Yunanistan’ın Teselya bölgesindeki Pelion dağı civarında yaşayan Magnetleri işaret etmektedir. Magnetler, Batı Anadoluya göç ettiklerinde önce Menderes nehri kıyısındaki Magnesia’yı, daha kuzeye giden bir koluda Sipylos dağı eteğindeki Magnesia’yı kurmuşlardır. Sonra kurulan şehri Menderes Magnesia’sından ayırt etmek için “Magnesia ad Sipylum” adını kullanmışlardır. Magnesia, Türk hâkimiyeti sırasında zamanla Mağnisiye, Mağnisa, Manisa şekline dönüşmüştür. Kelime “Büyük şehir” anlamına gelmektedir.

Manisa dağı eteğinden Gediz ovasına bakan şehir sırasıyla Hititler, Frigler,Yunanlılar, Lidyalılar, İranlılar, Romalılar, Bizanslılar, Saruhanoğulları ve Osmanlıların hâkimiyetinde kalmıştır.

Harzemşahlara mensup bir emirin torunu olması kuvvetle muhtemel olan Saruhan Bey, Manisa’yı başkent yapmış, topraklarını genişletmiş, donanma kurarak Yunanistan sahilleri ve Trakya kesimine seferler yapmış, çevresindeki beylik ve devletlerle ittifaklar kurmuş, donanma sayesinde elde ettiği ganimetlerle ekonomik durumu düzeltip cami, medrese, zaviye, tekke ve kütüphaneler yaptırarak Manisa’nın bir Türk İslam şehri kimliği kazanmasını sağlamıştır.

Yıldırım Beyazıt’ın Anadolu birliğini sağlamak amacıyla 1390 yılında giriştiği Batı Anadolu harekatı esnasında Saruhanoğlu Beyliğinin başında bulunan Hızırşah, Yıldırım’ı karşılayarak barış yoluyla Manisa’yı Osmanlılara teslim etmiş; şehre hâkim olan Yıldırım Bayezit ise şehrin doğu kesimlerinin yönetimini Hızırşah’a bırakıp, Manisa’yı da Karesi ile birleştirerek oğlu Ertuğrul’un idaresine vermiştir.

Timur'un Anadolu'ya girip Yıldırım Bayezit’i Ankara Savasında mağlup etmesi üzerine, daha önce Timur'a sığınan Hızırşah'ın kardeşi Orhan Bey, Manisa'ya gelip bağımsızlık simgesi olarak 1403 yılında adına para bastırmıştır. Ancak Timur güçlerinin ayrılması üzerine tekrar Hızırsah'ın yönetimi ele geçirdiği, Osmanlı devletinin ikinci kurucusu olarak kabul edilen Çelebi Mehmet'in Anadolu birliğini sağlamak gayesiyle 1405-1406 yıllarında giriştiği Batı harekatı sırasında beyliğinin başında bulunduğu ve Çelebi Mehmet'in Manisa’yı alması üzerine idam edildiği bilinmektedir.

Tarih boyunca hemen her büyük medeniyetin dikkatini çekecek kadar zengin olmuş Manisa topraklarının geçmişi yontma taş devrine kadar uzanır. Bölge Lidya bölgesi olarak bilinen bölgenin tamamına yakına Manisa’dadır. Bölgede başka Sard (yada Sardis) olmak üzere sayısı yirmiyi aşan antik kent mevcuttur. Osmanlılarda ise Manisa Sancağı, geleceğin padişahlarının Osmanlı dönemi adıyla Saruhan Beylerbeyliği ilk görev yeridir. Şehzadeler Manisa bölgesinin yönetiminde sorumlu tutulup, idarecilik yeteneklerini geliştirirlerdi.

Manisa şehri Yunan ordusu tarafından 26 Mayıs 1919'da işgal edildi ve 8 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusu tarafından geri alındı. Yunan ordusu Batı Anadolu'dan geri çekilirken yakıp yıkma taktiği uyguladı.[3] Orta Doğu tarihçisi Nettleton Fisher konu hakkında, "Geri çekilen Yunan ordusu bir yakıp yıkma politikası benimsedi ve önüne gelen bütün savunmasız Türklere karşı vahşilikler uyguladı." yazdı.[3] İskoçyalı tarihçi Kinross Yunan geri çekilişini, " Zaten onun (Yunan ordusu) önünde bulunan çoğu kasaba harap içindeydi. Tarihi kutsal şehir Manisa'da 18 bin binadan sadece 500'ü ayakta kalabilmişti." sözleriyle tasvir etmiştir.[4]